Zihinsel öğrenme yetersizliği, zihinsel gelişim yetersizliğinden dolayı, bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumudur. Bu çocuklar geç ve güç öğrenirler, sınıf veya toplum içindeki kurallara uymakta zorlanabilirler.
Zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocuklar, problemlerinin ağırlığına göre hafif, orta ve ağır düzeyde olmak üzere üç gruba ayrılır;
*Hafif düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği; Bireysel olarak uygulanan IQ testinden 75-90 arasında sonuç elde edilen yetersizliğe denir. Yaşıtlarına göre zihinsel performanslarının bir veya üç yaş kadar düşük seviyede olduğu görülür. Bu bireylerin eğitimi, zihinsel performansları çok düşük olmadığından dolayı, normal sınıflarda “kaynaştırma programı” kapsamında yürütülür. Hafif düzey öğrenme yetersizliğine sahip öğrenciler, ihtiyaçlarına uygun bir eğitim programı oluşturulduğunda bir süre sonra zihinsel performans olarak akranları ile aynı seviyeye gelebilirler.
Hafif düzeyde öğrenme yetersizliği olan çocuklar pek çok beceriyi normal yaşıtları gibi öğrenebilir. Ancak öğrenmeleri daha yavaş olur ve biraz daha fazla zaman alır. Ayrıca dikkatlerini bir konu üzerinde yoğunlaştırmakta ve bir işi sonuna kadar sürdürmekte güçlük yaşarlar. Dikkatleri bir uyaranla çabucak dağılabilir, ayrıca ilgi süreleri, akranlarına göre daha kısadır. Bu yüzden sınıf içi etkinliklerde bu öğrenciler için hazırlanacak olan eğitim programı, zihinsel, sosyal, duygusal ve fiziksel performanslarına göre oluşturulmalıdır. Örneğin program süresi uzatılarak sık sık tekrarlara yer verilmelidir.
Hafif düzey öğrenme yetersizliği olan çocukların yeterli olan becerileri pekiştirilmeli ve kendini göstermesine fırsat verilmelidir. Ayrıca bu öğrenciler mutlaka bireysel eğitim almalılar.
Bir başka gelişme geriliği de;
*“Orta düzeyde zihinsel gelişme geriliği, yani öğretilebilir” çocuklar.
Orta düzeyde zihinsel özürlü çocuklar, konuşma becerilerinin çoğunu erken çocukluk yıllarında kazanırlar. Mesleki eğitimden faydalanırlar ve kişisel bakımlarını belirli bir denetimle yapabilirler. Aynı zamanda toplumsal ve iş ve uğraşı alanlarındaki eğitimden de yararlanırlar. Ancak, akademik olarak ilkokul ikinci sınıf düzeyinden ileri gitmekte zorlanırlar. Ergenlik döneminde, toplumsal kuralları öğrenmedeki zorlukları, yaşıtları ile ilişkilerini bozabilir. Erişkinlikte, çoğunluğu beceri istemeyen işlerde çalışabilirler. Yeterli destek ile toplumsal hayata uyum sağlarlar.
*Eğitilebilir çocuklar:
Eğitilebilir çocuklar da zeka bölümleri 45-75 arasında olan çocuklardır. Bu grup, zihinsel engelliler grubunun % 75-80’ini oluşturur. Gelişimleri normal zekaya sahip çocuklardan önemli bir farklılık göstermez ve tanı almaları okula başladıkları dönemde, akademik çalışmalardaki güçlükleri sonucunda yapılabilmektedir. Yaşıtlarına göre daha ileri yaşlarda olmakla birlikte 3. ve 4. sınıf düzeyindeki bilgi ve becerileri kazanabilirler. Zaten “eğitilebilir” terimi, bu gruba giren çocukların okuma-yazma-matematik gibi temel akademik becerileri öğrenebileceklerini açıklar.
Genellikle beyin patolojisi ya da diğer fiziksel bozukluklar göstermezler. Erken tanı, anne-baba yardımı, psikolog tarafından uygulanan dikkat, görsel algı, işitsel algı ve hafızayı geliştirici çalışmalar, özel eğitim programları ile çocuğun zekası geliştirilir. Ayrıca çocuğun özel rehabilitasyon merkezlerinde eğitim görmesi şarttır.
Son Yorumlar
Kategoriler