Kişiyi çok korkutan ,dehşet içinde bırakan çaresiz hissettiren olaylar,uzun süren ruhsal travmalara yol açıyor.Değerli okuyucular,geçmiş yıllarda travma deyince hemen aklımıza illahi deprem ,sel ,tecavüz gibi büyük olaylar gelirdi, sanki bir kişi sadece bu olaylardan sonra travma yaşayabilirdi.Ancak bize gelen danışanlara baktığımız zaman ,bu kişiler hangi sorunla (depresyon,panik atak,kaygı bozuklukları,fobiler,evlilik sorunları gibi) gelirse gelsin seanslarda mutlaka çözülmemiş ,kişiyi rahatsız eden travmalara sıklıkla rastlıyoruz.
Travma iki şekilde görülüyor;
*Fiziki tehdit(T):Örneğin,kaza ,şiddet,tecavüz,deprem sel gibi doğal afetler
*Psikolojik travma(t):Başarısızlık,kıyaslanma,dışlanma,ihmal edilme,terk edilme,aşağılanma,cinsel taciz…vb.
Travmalar olumsuz yaşam olaylarından ,anılardan oluşur.Travmatik anılara psikolojide “hazmedilememiş anılar ” deniyor.Travmatik anı kolayca basit uyaranlardan tetiklenebilir.Kişinin korkması için,geçmişte tek ve şiddetli bir korku geçirmesi yeterlidir.Örneğin,işi gereği uçak yolculuğu yaparken ,uçak tirbulansa girdiğinde çok korkan ,yoğun bir kaygı yaşayan kişi ,5 sene sonra dahala uçağa binemeyebilir.Veya işi gereği binmesi gerekiyorsa birkaç sakinleştirici alarak güç bela uçak yolculuğu yapabilir.
Bir danışana Travma sonrası stres bozukluğu tanısı koyabilmek için aşağıda sıralayacağım belirtiler travmatik olaydan birkaç saat ,birkaç gün,daha seyrek olarak da birkaç hafta ,birkaç ay sonra ortaya çıkar ;
-Genel görünüm ve davranış:Danışan aşırı telaşlı ve kaygılıdır.Normalde önemsenmeyecek uyaranlara karşı aşırı derecede duyarlıdır ve en küçük uyaranlarla irkilme tepkisi gösterir.Huzursuzluk ve ellerde titremeler de görülebilir.
-Konuşma ve ilişki kurma:Belirgin bir bozukluk yoktur,ancak bazı danışanlarda ilişkilerde bir duygu azalması ,ilgisizlik ortaya çıkabilir.
-Duygulanım:Kişi travmatik olayı hatırladıkça,rüyalarda tekrar yaşadıkça bunaltı ve sıkıntı hisseder.Çok huzursuz ve tedirgin olur.Bu bunaltı uzun sürerse ve kişinin onu rahatlatan pozitif kaynakları az veya yeterli değilse depresyon da gelişebilir.Bu danışanlarda kişiler arası ilişkilerde ilgi azalır ve duygusal uyuşukluk olmaya başlar.
-Bilişsel yetiler:Kişi travmatik olaylarla ilgili anılarını çok iyi hatırlar,fakat başka olaylara karşı dikkatsiz ve ilgisiz davranır.Danışan son derece unutkandır.En tipik belirti,olayın sık hatırlanması ve hatırlandıkça yeni baştan yaşanıyor gibi olmasıdır.Bir arabanın çarptığı öğretmen danışanım ,yaralandıktan ve hastanede tedavi gördükten üç gün sonra ,sürekli olarak bir arabanın kendi üzerine doğru geldiğini görerek uykusundan uyanıyor,tekrar uyumaya korkuyordu.İşine yorgun ve dinlenememiş olarak gidiyordu.
-Düşünce akımı ve içeriği:Danışan olayı unutmak,düşünmemek ister ;bunun için çabalar,ama travmatik olay bütün sahnesiyle ayrıntılarıyla tekrar tekrar düşüncede yaşanır.Bunun yanısıra kişi çevresini suçlayabilir,kendi bedenine gereksiz yere odaklanıp hastalık psikolojisine girer,karamsarlığa kapılır ve gelecekle ilgili umutsuzluk hisseder.
Özetle Travma sonrası stres bozukluğunda ;uykusuzluk,kabuslar,olayla ilgili anıların sık hatırlanması,sürekli olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme,kolay irkilme,çabuk sinirlenme,gelecekle ilgili plan yapamama,yabancılaşma(beni kimse anlamıyor hissi),olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumdan kaçınma görülür.
Bu rahatsızlığın tedavisinde son derece kısa süren ve tedavi edici özelliği çok güçlü olan bir psikoterapi yöntemi var ;bu yöntemin adı “EMDR yani Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme”
EMDR ilaç ve hipnoz kullanılmadan yapılan bir psikoterapi yöntemidir.Terapist danışanın gözlerini sağa ve sola hareket ettirerek ,sağ ve sol beyni hafifçe uyarır ve bu şekilde danışanın kendini rahatsız eden bellek ve duygulara yoğunlaşmasını sağlar.Acı veren anılar ,onlardan kaçınıldığı sürece rahatsızlık verme güçlerini korurlar.Bazı anı,geri dönüş ve kabuslar en az o olayın yaşandığı an kadar üzücü ve bunaltıcı olabilir.EMDR terapisinde bu acı veren anılarla ,oldukça güvenli bir ortamda karşılaşılır,böylece bu yüzden kendinizi bunalmış hissetmezsiniz.Bu şekilde onun üstüne gidebilir ve üstesinden gelmek için harekete geçebilme şansını bulursunuz.
EMDR mantığını size bir metaforla açıklamak isterim;Örneğin kolumuz kesildiğinde ,vücudumuz bunu bir şekilde onarır.Ancak yaranın içine cam kırıkları girmişse bu yara bir türlü kapanamaz.Beynin de kendini onarma işlevi vardır.Fakat travmatik olay olduğunda ,aynı yaradaki cam kırığı gibi beyin kendini onaramaz.EMDR ın işlevi bir nevi bu cam kırıklarını temizlemektir.Böylece kişiyi artık travmatik olay rahatsız etmez,onun bugünü yaşamasına engel olmaz.
Son Yorumlar
Kategoriler