Modern hayatın kaçınılmaz bir parçası haline gelen stres, yoğun iş temposu, trafikte geçen uzun saatler, aile yaşamındaki gerginlik yaşamımızı neredeyse esir alıyor. Özellikle iş hayatında yaşanan, kontrol altına alamadığımız stres, üstesinden gelinemez bir hal olarak depresyon, sinir, panik atak gibi birçok olumsuz duruma yol açabiliyor. Fazla sorumluluk altında olmak, mesleki ilerleme ile ilgili endişe duymak, iş tatminsizliği, görev dağılımında yaşanan sıkıntılar, çalışılan ekiple ilgili uyumsuzluk, özel hayatla ilgili düzensizlikler ya da sağlık problemleri… Bunlar ve bu gibi sıkıntılar rekabetin hızla arttığı, ekonomik koşulların ağırlaştığı günümüzde stres oluşturan belli başlı faktörlerden olma özelliğine sahip. Son zamanlarda çevremde gözlemliyorum;
– Anne-babalar çocuklarını daha çok azarlamaya başladı.
– Eşler birbirine karşı daha tahammülsüz, kırıcı.
– Öğretmenler öğrencilerine daha az tahammül ediyor.
– Patronlar elemanlarına daha çok fevri davranıyor şimdi. Artık günümüzde stressiz, sabırlı, hoşgörülü insanlar yok gibi bir şey…
Osman bey, 42 yaşlarında sekiz yıllık evliliği olan bir beydi. İşi iç mimari idi, lise mezunuydu. İşinin yapısı gereği, yazın çalışıyor ama kış mevsiminde fazla işleri olmuyordu. Yani düzenli bir maaşı yoktu. Eşi de çalışıyordu eşi, üniversite mezunu idi. Eşinin işleri Osman beye göre daha iyiydi ve daha yoğundu. Eşinin her zaman çalışmaması danışanımın eşini çok rahatsız ediyordu. Sık sık bu yüzden tartışıyorlardı. Osman bey eşinin eve geç geldiği ve bu yüzden ilgi göstermediğinden şikâyetçiydi. Danışanım hem işteki sorunlarından hem de özel hayatıyla ilgili sıkıntılarından dolayı artık karamsar ve sinirli olmaya başlamıştı. Sabahları zor kalkıyordu, işyerinde uyuklama hali oluyordu. Sürekli kendini halsiz hissediyordu. Osman beye MMPI Kişilik Testi uygulandı ve hem ilaç tedavisine hem de Psikoterapilere başlandı, şu an durumu daha iyiye gidiyor.
Erkekler, daha çok iş stresinden dolayı agresif bir yapıya girerler ve bayanlara göre daha çok saldırganlık gösterirler. Bayanlar ise iş stresinden dolayı kaygı ve çökkünlük gösterirler.
Erkeklerle bayanlar arasındaki bir başka önemli strese dayanma yönünden fark ise şöyle; bayanlar strese karşı daha çok psikolojik tepki gösteriyorlar, erkeklerin ise strese karşı fizyolojik tepkileri daha çok. Bu nedenle erkekler, bayanlara göre daha az ruhsal bozukluk ve depresyon yaşıyorlar, ancak fizyolojik tepkilerinden dolayı ömürleri genelde bayanlara göre daha az oluyor.
Günümüz şartlarında aslında bayanların da eşi gibi işte çalışmaları artık şart fakat, bu durumda erkek eşinden tam olarak ilgi ve sevgiyi göremiyor. Çünkü eşi bütün gün iş yerinde sorunlarla ve görevlerle boğuşuyor, sabrını işte tüketiyor. Sonra da eve gelince eşi ondan çok şey bekliyor, bana ilgi göstersin, yemeğim tam vaktinde hazır olsun gibi… Hanımların çalışması maddi yönden iyi fakat eşler arası iletişim kopukluklarını ve sorunları da beraberinde getiriyor.
En iyi çözüm bence; hanımların çalışma saatlerinin daha az olması veya part time çalışmaları. Böylece eşine ve evine karşı sorumluluklarını daha layıkıyla yerine getirebilirler.
İşteki stresinizi başarıya dönüştürmek elinizde. Bunun için sizlere bazı önerilerim olacak;
-Öncelikle eve mümkün olduğunca iş götürmeyin.
-Stresi yenmek için önce gevşemeyi öğrenin ve egzersiz ve açık havada yürüyüşleri yaşamınızın bir parçası haline getirin.
-Yapacağınız işleri önem sırasına göre derecelendirin ve en önemli işten başlangıç yapın.
-Randevularınız arasında zaman bırakın, iki randevu arasında mutlaka olabilecek ekstra bir iş için bir zaman dilimi ayırın. Bu uygulama sayesinde bir randevunuz umduğunuzdan uzun sürerse, stres altına girmeyeceksiniz.
-Stresli işlerin organizasyonunu bir araya sıkıştırmayın. Örneğin, işte yoğunsanız o gün arkadaşlarınızı evinize davet etmeyin.
-Yapabileceğinizden daha fazlasını söz vermeyin”, hayır” demeyi öğrenin.
-Ayrıca ,kendimizden ne beklediğimize değil,kapasitemize bakmalıyız.Başka bir çalışan kişi, bir işi 5 dakikada yapabilir ama siz ancak 10 dakikada yapabiliyorsunuzdur.Kapasitenizi arttırmak için yöntem değiştirebilirsiniz ama yöntemi değiştirmeden boşuna stres çekmek size zarar verir.
-Masa başında çalışan kişiler,sevdikleri kişilerin resimlerinden ve çiçek gibi objelerden masaya yerleştirerek , kendilerini daha iyi hissedebilir,motivasyonunu arttırabilir.
-Yoğun iş temposunda verilecek kısa süreli molalar ,hava almak,sevdiğiniz kişiyle az da olsa telefonda konuşmak size çok iyi gelecektir,iş motivasyonunuzu arttıracaktır.
– Evinize gelince iş konuşmamalı ve işle ilgili telefonları belli bir saatten sonra bakmamalısınız.
-İşyerinde iyi ve güvenli ilişkiler kurmak stresle başa çıkmada birebirdir.
-İşinizde çok bunaldığınızda ve artık dikkatinizi veremediğiniz zamanlarda derin nefes alıp verin.Yavaş uzun ve sakin nefesler alıp verin.Havayı burnunuzdan çekin,ağzınızdan son derece yavaş şekilde boşaltın.Derin bir nefes aldıktan sonra ,onu içinizde 5 sn kadar tutun ve sonra yavaş yavaş bırakın.Bu işlemi 5-6 defa tekrarlayın. .
-Zor ve sıkıntılı bir durumla karşılaştığınızda hemen paniğe kapılmayın. Öyle ya da böyle işlerin bir şekilde yola gireceğini düşünün.
-Kendinize ve başkalarına karşı suçlayıcı olmayın. Affedici olmaya çalışın.
-Sağlığınızın ve mutluluğunuzun, iş hayatınızdan ve evdeki yapılacak işlerden çok değerli olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
-Kendinize iş dışında sosyal faaliyetler bulun. Ailenize ,çocuklarınıza zaman ayırın.
-Grup terapilerine katılın, stresi yenmek için birebirdir.
Son Yorumlar
Kategoriler