Nuri bey 40 yaşında, bir şirkette yöneticilik yapan, eşinden boşanmış, iki çocuğu olan bir beydi. Eşiyle görücü usulü evlenmişlerdi. Başlangıçta mutluydular, ancak Nuri beyin eşi Semra hanım, beyinin ailesine gereken saygıyı ve önemi vermiyordu. Özellikle evlerine kayınvalidesinin ve eşinin ailesinin gelmesini, onlarla sık görüşmeyi istemiyordu. Bu yüzden Nuri bey eşinden soğumaya başlamıştı, artık evine bile gelmek istemiyordu. Nuri beyin babası, Nuri bey 10 yaşındayken ölmüştü. Annesi de 5 ay önce vefat etmişti. Nuri bey annesine çok bağlıydı ve annesini çok seviyordu. Onun ölümünden sonra Nuri bey artık her şeye sinirlenir olmuştu, eskisi gibi hayattan zevk almıyordu. Nuri bey annesinin ölümünden sonra eşine karşı boşanma davası açtı. Eşi boşanmayı kabul etmedi ama sonunda boşanmak zorunda kaldı. Çocuklarının velayeti anneye verilmek üzere eşi boşanmaya razı oldu.
Nuri bey bir gün işyerine giderken trafikte başka bir araba sürücüsüyle tartışmaya başladı ve araba sürücüsü Nuri beye annesiyle ilgili söylenmeyecek bir küfür etmiş, Nuri bey de arabasından inip o sürücüyü dövmeye hatta boğazını sıkmaya başlamış. Nuri beyin elinden araba sürücüsünü zorla almışlardı. Nuri bey bu son olaydan sonra bize danışmanlık merkezine başvurdu. Nuri beye MMPI Kişilik Testi ve Depresyon ve Stres Ölçümleri yapıldı. Sonuçlar rapor edilip merkezin psikiyatristine yönlendirildi. Nuri bey kendisine uygulanan ilaç tedavisi ve düzenli psikoterapiler ile öfkesine hakim olmaya ve hayatından zevk almaya başladı.
Öfke uygun ifade edildiğinde, son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur. Ancak kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüşürse okul-iş hayatında, kişiler arası ilişkilerde sorunlara yol açar. Arkadaşınız, eşiniz, anneniz gibi belli bir insana öfkelenebileceğiniz gibi; trafik sıkışıklığı, iptal edilen bir randevuya bile öfkelenebilirsiniz. Öfkelenmenizden kendi kişisel kuruntularınız sorumlu olduğu gibi, daha önceden başınızdan geçmiş ve sizi öfkelendirmiş bazı olayların anıları da sorumlu olabilir. Mesela başka bir danışanım, “Olur olmaz her şeye öfkeleniyorum. Karşımdaki insanı kırmamak için onlara bir şey diyemiyorum. Bu sefer yatarken ağzımı kilitleyip yatıyorum, sabah kalktığımda dişlerim ve çenem ağrıyarak gergin kalkıyorum” diye şikayetlerini dile getirmişti.
Öfke çok hafif bir tepkiden hiddete kadar farklı yoğunlukta yaşanan bir duygudur. Eğer dinlemeyi biliyorsak, vücudumuz bize öfkeli olduğumuz konusunda bilgi verir. Öfkenin bazı fiziksel işaretleri vardır. Stres ve gerginlik başlar, enerjiyi arttıran adrenalin salgısı artar, kalp atışları hızlanır, kan basıncı artar… gibi.
Bastırılan yani ifade edilemeyen öfke kaygı bozukluğuna ve depresyona yol açıyor. İfade edilemeyen öfke, kişiler arası ilişkileri bozabileceği gibi, zihinsel ve fiziksel problemlere yol açabilir. Mesela öfkesini bastıran insanlarda baş ağrıları, mide rahatsızlıkları, solunum problemleri, cilt problemleri, sinir sistemi rahatsızlıkları, duygusal rahatsızlıklar, var olan fiziksel hastalıkların kötüleşmesi sayılabilir. Madem ifade edilemeyen öfke bizi zor ve sıkıntılı durumlara düşürüyor, o zaman en iyisi; kızgınlığınızı neyin tetiklediğini bulmanız ve kendinizi kaybetmeden, bu nedenlerle başa çıkabileceğiniz stratejileri geliştirmenizdir. Yani öfkemizi kontrol altına almayı öğrenmemiz lazım. Öfke kontrolünde temel amaç saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen, kişinin kendine ve çevresine zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisini kazanmasıdır.
Genel olarak öfke kontrol yöntemleri; bilişsel, duyuşsal, iletişim, duygusal ve davranışsal boyutları içerir.
Bilişsel yöntemler;
¥ Kışkırtmanın tanımlanması: Sizi kışkırtan durumlarla yüzleşme ve bunlardan kaçınma verisi sağlar.
¥ Alternatif açıklamalar: Sizi kışkırtan olaya değişik açıklamalar getirmek ve farklı bakış açıları düşünmek, sizi daha doğru tepkiler vermeye yönlendirebilir.
¥ Öfke kontrol yöntemleri: Öfkelendiğinizde, öfkenizi kendinize ait yönerge cümleleriyle kontrol edebilirsiniz. Örneğin derin nefes al, sakin ol gibi.
¥ Beklentilerin netleştirilmesi: Karşılayabileceğiniz olayları önceden tahmin edip ona göre davranabilirsiniz.
İletişim:
¥ Atılganlık (kendini ifade etme): Size ihtiyaçlarınızı ve haklarınızı kabul edilir yollarla ifade etme becerisini öğretir.
¥ Dinleme: İletişim kanallarınızı açık tutmanızı sağlar.
¥ Eleştirme: Yapıcı eleştiri yapabilme ve alabilme becerisidir.
Duygusal yöntemler:
¥ Duyguların farkında olma: Duyguları olumlu yolla ifade etme ve olumlu etki yaratma gibi duygusal yöntemlerdir.
Son Yorumlar
Kategoriler