Derya dokuzuncu sınıfta okuyordu ve bir kız kardeşi vardı. Derya nın dersleri geçen seneye kadar iyiydi, derslerine düzenli çalışıyordu. Anne de bilinçli birisiydi. Derya nın sadece ders çalışmasını değil, sosyal faaliyetlere de zaman ayırmasını istiyor ve ona bu konuda fırsatlar sunuyordu. Derken evlerine ödevlerine yardımcı olmak, ders başarısını yükseltmek için bir bilgisayar alındı. Önceleri Derya bilgisayara, belirli bir süre ders çalıştıktan, ödevlerini yaptıktan sonra giriyordu. Yani bilgisayarı rahatlama aracı olarak kullanıyordu. Fakat daha sonraları artık ders çalışamaz olmuştu, ödevlerini de yarım yamalak yaparak okula gidiyordu. Bilgisayarın başına bir oturdu mu sanki dünyayı unutuyordu. Saatlerce başından kalkmıyordu. Tabii ki sonunda sınavlardan düşük notlar almaya başladı, gözleri bozuldu, gözlük takmaya başladı.
Derya merkeze getirildiğinde kendisine depresyon ölçümü yapıldı. Kendisinde depresyon yoktu. Aslında aklı başında, zeki bir gençti. Çok da önemli sorunları yoktu. Ama bilgisayar bağımlısı haline gelmişti.
Maalesef internet yüzünden insanların, gençlerimizin nasıl hayatının mahvolduğu ile ilgili hikâyeleri oldukça sık duyar olduk. Evliliklerin de maalesef boşanma ile sonuçlanmasının en büyük nedenlerinden biri internet bağımlılığı… Eşler, birbirlerine zaman ayırıp sohbet edeceklerine, bilgisayara koşup saatlerce chat yapıp, boşa zaman geçiriyorlar.
Buradan şu anlaşılmasın; internetin, bilgisayarın hiç mi yararı yok. Tabii ki var ama ölçülü ve dengeli kullanmakla bu mümkün.
İnternet bağımlılığı insan hayatının bütün alanlarını olumsuz yönde etkiler. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi sadece sosyal ilişkilerini bozmakla kalmaz, insanın fiziksel sağlığını da etkilemeye başlar. Uzun süre oturmaya dayalı bel ve sırt ağrıları, görme bozuklukları, uyku düzeninde bozulma ve buna bağlı yorgunluk, huzursuzluk, sinirlilik olabilir.
Bağımlılıkta, asıl önemli olan, bilgisayar başında ne kadar zaman geçirdiğimizden çok, işlevselliğinizi, sosyal hayatınızı ve ilişkilerinizi ne kadar etkilemeye başladığıdır. İnternet başından ayrılamadığınız ve vakit kaybettiğiniz için önemli birçok işinizi ertelemeye başlamışsanız, bağımlılıktan bahsetmek için yeterli bir süredir.
Ne yazık ki, sosyal ilişki kurma konusunda yetersizlik hisseden, yalnızlık yaşayan veya duygusal boşluk içinde olan birçok insanın sığınağı ve umut kapısı olmaya başladı sohbet odaları… Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi ilk aşamalarda kişi, durumunun farkında değildir. Fakat internet başında geçirilen süre artmaya başladıkça kişi fark etmese de öncelikle yakınları durumun farkına varırlar ve şikâyetçi olmaya, uyarmaya başlarlar. Kişi veya genç durumlarını inkâr etmeye eğilimlidirler. Kendilerini de, normal sınırlarda kullandıkları konusunda telkin ederler. Zaman geçtikçe, sosyal hayatları aksamaya başladıkça, kişiler durumlarının farkına varmaya başlarlar fakat diğer bağımlılıklarda olduğu gibi gizli bir şekilde ya da bütün her şeyi reddetme riskini göze alarak, davranış kalıplarına devam ederler.
İnternet bağımlılığı olan kişilerde, sosyal fobi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, depresyon, alkol gibi rahatsızlıklar daha sık gözleniyor.
Tedavide ilaç ve psikoterapi aynı anda kullanılmalı. Bağımlılık davranışının neden olduğu uykusuzluk, huzursuzluk, sosyal ilişkilerde bozulma ile gelişen sorunlara yönelik ilaç ve terapi desteği çok önemlidir.
Son Yorumlar
Kategoriler