DEPRESYONA YATKINLIK GÖSTEREN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ

Depresyondayken oldukça yanlı olan yorumlarımız ,genellikle olumsuzdurlar.Yıllardır bana gelen vakalarda fark ettiğim şey,depresif insanların ,kendileri ve çevreleri hakkında düşünürken ,aynı türden hataları yapma eğiliminde olduklarıdır.

Depresyona yatkınlık oluşturan kişilik özelliklerini şöyle sıralayabiliriz;

*Aşırı sorumluluk duygusu:Depresyon ,aşırı sorumluluk duygusu taşıyan ,aile ve arkadaş çevresinde herkesin yardımına koşmaya çalışan ,her yükün altına giren kişiler depresyona daha yatkındır.

*Titizlik ,mükemmelliyetçilik:Kılı kırk yaran ,ince eleyip sık dokuyan ,el attıkları işi kusursuz yapmaya çalışan insanlar daha sık depresyona girerler.Çünkü bu insanların kafası devamlı meşguldür.Sorumluluklarını daha iyi nasıl yerine getirebileceklerini hep düşünürler.Halbuki hayatta mükemmel diye bir şey yoktur.”Daha iyi,iyinin düşmanıdır “derler.Aşırı titiz ve mükemmelliyetçi insanlar kendilerine yüksek hedefler koyar ,bunlara ulaşamayınca da hayal kırıklığına uğrarlar.Çok ayrıntıcı ve ince düşünceliler ,aynı tutumu çevreden beklerler.

*Kendinden ve başkalarından çok şey beklemek: Bazı kişiler ,bilhassa bazı bayanlar çevrelerinden aşırı sevgi beklerler.Kimi bayanların sevgi beklentileri o kadar yüksektir ki ,hiçbir erkek bunu karşılayabilecek kapasiteye sahip değildir.Kimi kişiler de herkesin kendilerine duyarlı ,ince davranmasını ister.Halbuki hayatta haksızlığa uğramak kaçınılmazdır.Kişinin kendinden   her zaman yüksek başarı beklemesi de depresyon sebeplerinden biridir.

*Kimseyi incitmemeye ,herkesi hoşnut etmeye çalışmak:”İyilik yaparsanız depresyona girersiniz” demiyoruz.Hayır diyememek önemli bir depresyon nedenidir.Bazı kişiler ” hayır “diyemediklerinden ,yapmaktan hoşlanmadıkları bir sürü işi yapmak zorunda kalırlar.

*Bağımlılık,onaylanma ihtiyacı: Hepimiz sevmek ve sevilmek isteriz.Ama bazı kişiler anneleri ,arkadaşları olmadan hiçbir şey yapamazlar.Evde yalnız başına çay demleyip ,kitap okuyamayan,bir yakınını yanında taşımadan ayakkabı giysi beğenemeyen insanlar az değildir.Bazı kişiler de her zaman birinin fiziksel varlığına ihtiyaç duymazlar.Ama yaptıkları her işin, başka kişilerce onaylanmasını ,takdir edilmesini beklerler.Bağımlı kişiler için boşanma,annenin ölümü gibi olaylar onlar için faciadır.

*Kendine güvensizlik:Kendine güvensiz kişiler daima başarısızlıklarını görürler,geçmişte başardıkları şeyleri unuturlar.Bu kişiler genelde red edilme korkusuyla karşı cinsten uzak dururlar.Evli bile olsalar,terk edilme korkusunu içlerinden kolaylıkla atamazlar,gereksiz kıskançlıklara kapılırlar.

*Şüphecilik,insanlara güvensizlik: Eşi tarafından aldatılma ihtimalini kafasından çıkaramayan bir adam nasıl mutlu bir yuva kurabilir?Şüpheci insanlar daha çok depresyona girerler.

* Ya hep ya da hiç biçiminde düşünme: Bu tarz düşünen kişilerin tipik zihin yapısı şu şekildedir;”Bir işi ya mükemmel tamamla veya o işe hiç başlama.”Kimi kişiler ,yaptıkları ibadetin mükemmel olmasını o kadar çok isterler ki ,sonunda ibadetten kopma noktasına gelirler.

*Kişiselleştirme:Bir çalışan ,iş yerindeki gerginliklerden kaynaklanan sert uslubu ,”Beni burada istemiyorlar ,işi bırakmam için rahatsız ediyorlar.” diye düşünebilir.Kişi,hiç alakasının olmadığı olayları ,tamamen şahsıyla ilgiliymiş gibi değerlendirir ve bu olayların olumsuz sonuçlarından kendini sorumlu tutar.

*Seçici odaklanma:Kişi ,yaşadığı olayların yalnızca olumsuz sonuçlarına odaklanır.Titiz bir erkek,hanımının iyi huylu sevgi dolu olduğunu görmez,ütüsü bozuk pantolonlardan yakınır.Bardağın hep boş tarafını gören biri mutlu olamaz.

Comments are closed.