Dikkat eksikliği, çocukluk çağının en fazla görülen bozukluklarından biridir. Danışmanlık merkezine gelen Davut, ilkokul birinci sınıfa özel bir kolejde devam ediyordu. Davut’un ikiz kardeşi vardı ve ikisi de aynı okulda okuyorlardı. Kardeşinin ders başarısı iyiydi, okuma-yazmayı kısa sürede öğrenmişti. Davut ise sınıfta ders dinlerken de derse kendini veremiyordu, devamlı arkadaşını konuşturuyordu. Teneffüslerde de arkadaşlarıyla geçinemiyordu. Öğretmenini seviyordu, fakat onunla konuşurken de sıkıla sıkıla konuşuyordu. Derste parmağını kaldırıp söz alamıyordu. Davut’a seansta gerekli testlerini yaptıktan sonra (dikkat, idrak tespit hafıza fonksiyonlarını ölçen testler) öğretmeniyle de irtibat kurduk ve Davut’a sınıfta nasıl davranması gerektiği ile ilgili bilgi verdik. Davut’a yapılan test sonuçlarını rapor haline getirip, merkezimizin Çocuk Psikiyatristine yönlendirdik. Doktor hanım, çalıştığı hastanede Davut un EEG’si ve gerekli tahlillerini yaptırdı. Çıkan sonuçlar, bizim test sonuçlarıyla aynı çıktı. Yani Davut’un dikkatini toparlaması için mutlaka ilaç tedavisi de gerekli idi. Davut ile işitsel, görsel algısını, hafızasını ve dikkatini geliştirecek çalışmalar düzenli olarak yapıldı. Davut şu an okuma-yazmayı sökmüş durumda ve dikkatini de toparlamış vaziyette.
Dikkat, zihinsel işlevlerimizin yöneticisidir. Zihinsel enerjimizin beyne dağılım kontrolünü o yapar. Bu kontrol sistemi sayesinde dikkatimizi çelen pek çok uyaranı dışarıda bırakarak yaptığımız işe odaklanırız. Ancak bu sistemimiz iyi işlemiyorsa, arkadaşımızın silgisinin yere düşme sesine, sınıftaki çöp kovasına takılır ve odaklanmamız gereken işten uzaklaşırız. Tam işinize oturmuş, dikkatinizi yoğunlaştırmışken en ufak bir ses dikkatinizi dağıtıverir ve zor toparlanırız. Dikkati dağınık olan çocukların bir kısmı aşırı hareketli ve dürtüsel olabilirler. Şimdilerde ders çalışmayan ve ders başarısı düşük çocuklara hemen dikkati dağınık diye teşhis konuveriyor. Oysa bu tanının konması, uzun süren incelemeler gerektirmektedir.
Bu tanının konabilmesi için yapılan değerlendirmeleri şöyle sıralayabiliriz;
¥ Görüşmeler ve anketler-ölçekler-belirti listeleri yolu ile çocuk/genç aile üyeleri, öğretmenler gibi olabildiğince çok kaynaktan bilgi toplanır.
¥ Geçerli ve güvenilir zeka ile dikkat testleri ve psikometrik ölçüm yapılır.
¥ Dikkat eksikliği ve aşırı hareketliliğin yol açabileceği ikincil duygusal, sosyal, psikolojik sorunların saptanması için psikolojik testlerle incelemeler yapılır.
¥ Bir çocuk psikiyatristi ile görüşülür. Bazı durumlarda belirgin bir patoloji olup olmadığını belirlemek amacıyla çocuk nörolojisine yönlendirip EEG çekilebilir.
Bunların yanında mutlaka çocuk/genç çeşitli terapi programları ile çok yönlü olarak ele alınır. Bu terapi programları;
¥ Özel eğitim-Psikoterapi-Danışmanlık: Bu çalışma pek çok alanı kapsar. Bunlar; iç kontrol geliştirme-Çocuğa/gence uygun ders çalışma metodları geliştirme-Dikkati geliştirmeye yönelik egzersizler-Düşünme hızına hakim olabilmedir.
¥ Aile danışmanlığı: Aileye, çocuk/gençle ilgili her konuda danışmanlık vermeyi kapsar.
¥ Psikiyatrik-Tıbbi yaklaşım: Dikkat eksikliğinde kullanılan ilaçlar, zihinsel yorgunluğu savuşturarak, çocuğun ayrıntılara odaklanmasına yardımcı olur. Ancak ilaçların yalnızca belirtilerden bazılarını hafiflettiğini, kesin bir çözüm olmadığını da belirtmemiz gerekir. İlaç, alındıktan sonra 4-5 saat için etkilidir. Bu süre sonunda çocuk eski haline döner. İlaç kısa süre etkili olan, ucuz bir tedavi yöntemidir. Özel eğitim, psikoterapi ise uzun vadede sonuç veren, etkisi daha kalıcı bir yöntemdir. İlaç, ancak çok yönlü bir tedavinin parçası ise yardımcı unsur olarak işe yarayabilir. İlaç çok iyi bir değerlendirmeden sonra verilmelidir. İlacın etkisi hem psikolog, hem anne-baba öğretmen tarafından iyi izlenmelidir.
Son Yorumlar
Kategoriler