Çocukların güvenlikleri, gösterecekleri performans (özellikle de okul sınavlarında) ve dış görünüşleri konusunda endişelerinin olması, okul ve ergenlik döneminde çok sık rastlanan bir durumdur. Bu tip endişelerin kaynağı gerçekliklerdir. Bir danışanım, çok iyi hazırlanmadığı bir matematik sınavında başarısız olacağı endişesini taşıyordu. Bu normal bir durumdur. Oysa iyi hazırlanmış olsa bile, sınav nedeniyle kendini çok gergin hissetse o zaman bu durum normal değildir.
Bir öğrencimin annesi seansta şöyle diyordu; “Kızkardeşim ve eşi boşandılar. Çocuğum şimdi babasıyla benim de boşanmamızdan endişeleniyor.” Stres yaratan herhangi bir durum endişelere neden olabilir. Beklenmedik bir boşanma, dede veya anneannenin ölümü, yeni okula başlamak çocuklarda stres yaratır.
Bazen endişeler geçici bir durum olmaktan öte olabilir.
Berat adlı danışanım 9 yaşında, ilkokul üçe gidiyordu. Ertesi gün gireceği matematik sınavından dolayı gece uyuyamamıştı. Sınavda başarısız olacağından korkuyordu. Özellikle matematik sınavının olduğu veya olacağı günlerde aşırı derecede kendini kaygılandırıyordu. Kendisi de biliyordu, bu endişelerinin yersiz ve boş olduğunu ama gene de endişelenmekten kendini alamıyordu.
Hiçbir sağlam temele dayanmadıkları halde endişeler nasıl bu kadar gerçek olabilirler? Çocuklar da bu uyuşmazlığı fark ediyorlar ve endişelerini “Gerçek olmadıklarını biliyorum ama yine de canımı sıkıyorlar” diye tanımlıyorlar. Endişenin duygusal yansıması olarak tanımlanabilecek anksiyete beynin bir bölümünde doğarken, düşünceler ayrı bir bölümde şekillenmektedir.
Çocuklarımızın endişelerinin üstesinden gelmesine yardımcı olmak için siz neler yapabilirsiniz?
Bu noktaya değinelim.. Çocuğunuzun endişelerinin normal sayılamayacak bir boyutta olup olmadığına karar verebilirsiniz. Endişeleri bir yerde yoğunlaşıyor mu yoksa yaşamının bütününe yayılmış durumda mı? Yeni şeyler denemek, yeni insanlarla tanışmak konusunda isteksiz mi? Endişeleri yüzünden uykuya dalmakta zorlanıyor mu? Baş ya da mide ağrıları var mı? Eğer bu soruların cevabı çocuğunuzun aşırı endişeler yaşama olasılığını düşünmenize neden oluyorsa, o zaman onu psikoloğa götürmenizde yarar var.
Çocuğunuzun korkularını görmezden gelmeyin ve küçümsemeyin.
Çocuğunuza gerekli miktarda güven verin. Çocuğunuz kendine güven aşılamanın yolunu kendi kendine bulmuş olabilir.
Bazı durumlarda sizin rolünüz sadece onunla konuşarak çözümü bulmasını kolaylaştırmak olacaktır.
Örneğin oğlunuz gelip size basketbol takımına katılmak için uygun olup olmadığını sorduğunda, ona sınıfındaki diğer arkadaşlarının boylarının ne kadar olduğunu ya da basketbol oynamak için uzun boylu olmanın çok gerekip gerekmediğini sorabilirsiniz. (Basketbol oyuncularının bazıları diğerlerine oranla oldukça kısa boyludur; ama çeviklikleri ile takımda yerlerini almışlardır.)
Kendi endişelerinizi çocuğunuzla aranızda gelişen bu konuşmaya kesinlikle katmayın. Soğukkanlı olmaya çalışın. Örneğin, bütçenizin kısıtlı olduğunu görüp o yıl doğum günü hediyesi alamayacağından korkan çocuğa, ailenin zor bir dönem geçirdiğini anlatmak yerine, o yıl doğum gününün güzel geçeceğini, çünkü onun için özel şeyler planlamakta olduğunuzu söyleyin.
Son Yorumlar
Kategoriler